Küçük bir kitap kurduyum ben

Kitaplarımı çok sevdiğimi söylemiştim di mi?
İşte böyle...

Kankam çok iyi bir fotoğrafçı

Annemle babamın arkadaşı Dilek tatilde çekti bu fotoğrafları...
Benim de "kankam" olur kendisi...
Bodrum'da ziyaret etmiştik geçen yaz onlar..
O da tabii benim gibi nazlı bir güzeli görünce çok güzel
fotoğraflarımı çekti...

İşte bisiklet işte kaykay

"Elif Bisiklete Binmeyi Öğreniyor" diye bir kitabım var...
Kitaplarım içinde en sevdiğim...
Orda "bis" de var, kaykay da...
İki tekerlekli bisikler ve kaykayla tatilde tanıştım.
Benim de yazın üç tekerlekli bisikletim oldu, ama
ayaklarım pedallara uzanmıyordu.

Ve benim ilk tatilim

Geçen yaz önce Foça'ya, sonra da Muğla'daki Ören'e gittik annemlerle... Kumlarla oynadım,
denize girdim, bi de büyük havuza girdim... Çok güzeldi... Yaz aylarını iple çekiyorum şimdi..

Mudanya'da balkon ve havuz keyfi

2011 yazında "havuz" denilen bir şeyle tanıştım...
Önce Mudanya'da anneannemin evinin balkonunda...
Sonra da ilk yaz tatilimde...

2011 böyle geçti-2

Sizler için 2011'de yapmaktan en çok zevk aldığım şeyleri de derledik babamla...
Bakın bakalım neleri seviyorum...


En çok kitapları sevdim... Bu elimdeki annemin bana aldığı ilk kitap: Uyumak İstemeyen Zürafa... Ama bir sürü başka kitabım da var... Elif'in Bisikleti var... Timsah var... Osete var...
Kayu var... Sonracıma Sütdedem yeni kitaplar almış: Osete var, Minnoş var...Arada bir gazete sepetine oturup annemle babamın kitaplarını da karıştırıyorum. Özellikle de
"çok önemli" bir işimi yaparken... Ayakkabıları da çok seviyorum... Benim bir sürü var... Ama bazen anneminkileri de
deneyerek gelecek yıllara hazırlık yapıyorum... Babamı çok seviyorum tabii ki... Ama onun cep telefonundaki "vidyoları" izlemeyi de
çok seviyorum... 2011'de Mudanya'da balkon keyfi yapmak da çok güzeldi... Hele bir de dayımla oynadıktan
sonra balkonda sere serpe uzanmak daha da güzeldi...

2011 böyle geçti-1

Yıllık seçkilerimize devam ediyoruz... İşte 2011'den ilk kareler...


2011'de yürüme çalışmalarına destekli desteksiz her türlü devam ettik...
Destekli çalışmalarda desteğini esirgemeyen Nestle Su'ya teşekkür ederiz... Büyüdükçe güçlendik tabii ki... Yukarıda 250 ml. süt dolu biberonu tek başına nasıl hüplettiğimi görüyorsunuz... Annem mi?.. Büyük olasılık Hürrem Sultan'ı kesiyor TV'de... Park denen şeyin sadece kitaplarda olmadığını da anladım 2011'de...
Salıncak keyfi mükemmel oluyor... İşte böyle... 2011 seçkimiz devam edecek...

2010 böyle geçti

2010 yılı çoooktan geçti... Ama benim tembel babam işleri sonraya bıraktığı için bloğumu yeni güncelliyor... İşte 2010 seçkisi... Bakalım 2010 yılı benim için nasıl geçmiş...Bir kere bol bol uyudum... Sanıyorsanız aldanıyorsunuz... Uyuduğum nadir anlardan biri olduğu için annem o anı belgelemiş...Elbette çok çok eğlendim... Bir oyuncakçıdaki bu anım benim için herşeyin eğlenceye dönüşebileceğini gösteriyor...Çok eğlendiğimi söylemiştim değil mi!.. İşte bu da benim "altın" teyzannem... Birlikte çok eğleniyoruz... Bir de daha sık görüşebilsek...
Arada bir iş kazaları da olmuyor değil... Onu da böyle ekmek içi gibi çözümlerle kolayca atlatıyoruz...

İyi ki doğmuşum ben ya... Valla bak... Güzel bir üçlü olduk biz böyle...
Ve tabii ki yürüme denemelerimi tamamladım... Her türlü zeminde itinayla yürünür...E boyum da uzadı tabii... Böylelikle dizüstünü kanepeüstünde kullanabiliyorum... Şu şifreyi ele geçireyim de bloğu ben güncelleyeyim bari... Boyumun bazı yerlere yetişmeyeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz... İko teyzemin hediye ettiği tabur (tabureymiş adı ben kısaca tabur diyorum) çok işe yarıyor...
Doğum günümle yılbaşı denen kutlama gününün arka arkaya gelmesi de çok iyi... Kesintisiz eğlence... Bi de ağaç süsleniyormuş, Noel baba filan varmış... Gelecek yıllara bakıcaz artık...